şimdi söyle bir batıl düşünce var; bebeğin ilk hareketini hissettiğinde karşında kim varsa ona benzer! (tabi bir de en çok kime bakarsan kromozomları hiçe sayan mantık var ki akıllara biraz zarar) Ben bebeğimin ilk hareketini hamileliğim içindeki son yurtdışı toplantımda hissettim. eğer hissettiğim anda çevremde olanlara benzerse hakikaten tatsız bir durum olabilir. başkan bir honkonglu idi, iki yanım afrika'nın güzide ülkelerinden temsilcilerle çevrilmişti. görebildiklerim ve civarımdakiler ülkem insanlarına pek de benzemeyen fiziksel özelliklere sahiptiler. umarım bilim daha baskındır ve genlere göre şekillenir bebişim. hayır biz de bulunmaz hint kumaşı değiliz de bebeğimin bakıcısı gibi dolaşmanın bir alemi yok (aman sağlıklı olsun da, cidden ama ya allah sağlık versin de lafite ediyorum =P).
neyse. toplantı esnasında bir anda içimden bir kabarcık çıkacak gibi hissettim. daha doğrusu sanki gaz hareketi oldu da içimde bi patladı gibiydi. önce allaaaah bittim ben bu gazsa şuracıkta 154 ülke temsilcisini doğal gaz çıktısına maruz bırakıp telef edeceğim sonra da tüm dünya haberlerinde gündeme geleceğim diye tırstım. bi sağıma soluma bakındım ama gaz değildi. o an birden bi tuhaf oldum. "ayyy bu minik gaz topaaaa benim bebiiiimm" gibi ürpertili bir haz duydum. Ürperti kaçınılmazdı çünkü gerçekten garip hissetmiştim, insanın içinde sadece kendi iç organlarının olmadığını bilmek, başka bir hayatı ve onun vücudunu taşıdığını fark etmek bir anda algılanıp kabullenilebilen bir şey değil bence. iyi bir tuhaflık bu ama.işte bu sürece her zaman bizim eküriyi dahil etmek istedim. sonuçta bu ikimizin parçası sadece benim değil ve onun "hop hamileyim hoop işte de bebeeeek" arasında olaya yabancı ve uzak kalmaması için, hatta biraz da kendi yaşadıklarımı paylaşmak amacıyla, onu bazen kendi isteğiyle bazen sürükleyerek bu sürece ekledim. evet sürünerek zorladığım oldu, karnımdaki hareketleri kabullenmesi benden daha zor oldu, ilkinde ürktü. bu nedenle daha da alıştırmaya çalıştım. yani sadece kendimi alıştırmadım, annelik böyle bişi demek ki...=) bazı erkeklerin bunu ileride göbek daha da büyüdüğünde, hareketleri görmenin daha mümkün olduğu zamanlarda sindirmeleri daha da zorlaşıyor. ama ben bile bazen sadece fazla göbek yaptığımı düşündüğüme göre, bebişi görmeden göbeğimle çok rahat konuşabilen annelerden olamadığım dikkate alındığında, babadan da fazlasını göstermesini beklemiyorum.
çok romantik bir hamile olmasam da, bebiş hareket ettiğinde varlığı beni rahatlatıyor. hareket etmezse, biraz karnım ağrırsa gerilmeye başlıyorum. hele ona zarar verdiğimi düşündüğümde, stres olduğumda kendimi hiç umursamadan onu düşünerek hemen rahatlamaya çalışıyorum. hareketleriyle cidden benden ayrı gibi değil de benim bir uzantım cidden bir parçam olduğunu sanıyorum. ben bir şeyler dinlerken, bazen dans ederken bana eşlik ediyormuş gibi geldiği oluyor.içinde bir şeyin canlanması ve hareket etmesi gerçekten kadınlara bahşedilmiş bir mucize sadece bazen sıradan hayatta mucizeler gözardı edilebiliyor. ama yalnız kaldığınızda, gece uzandığınızda ya da sizin yediğiniz bir şeye, hissettiğiniz bir duyguya içinizdeki küçük şey tepki verdiğinde bir anda dünyadan, sıradanlıktan diğer kıvır zıvırdan sizi uzaklaştırabiliyor.
ha buarada makat pozisyonunda durduğundan o sevimli tekmeler, judo tekvando çalışmalarına dönmeye başladı. sürekli alt bölgemi tekmeleyerek, yatar ya da yürür pozisyonda nefesimin kesilmesine sebep olabiliyor. hayır biz de babygirlümüzün bale papuçlarının yanında sıkı bir savunma ustası olmasını istiyoruz da şimdiden çalışamlara başlayacağını düşünmemiştim. hayallerim konusunda dikkatli olmalıyım sanırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder