28 Temmuz 2012 Cumartesi

UYKU - 4. AY

Uyku konusu biraz daha karışık olabiliyor, çünkü çevresinin farkına vardıkça, çevreye olan onun ilgisi ve çevresindeki insanların ona olan ilgisiyle uyku ertelenebiliyor, kaçırılabiliyor ve düzende çok fazla kayma olabiliyor.

Kızım, ilk günlerde uykuya ne kadar düşkün olduğunu, başına topladığı dört yetişkinin (biri hemşire) yaptığı tüm zorlamalara rağmen uyanmayarak göstermişti. Haftalar geçtikçe seslere ve ışığa daha duyarlı olmasından dolayı daha kolay uyanır, doğum refleksleri ( mora gibi) azalmasına rağmen seslerden ya da hareketten sıçrar oldu. İlk haftalarda acayip mutluydum, bebeğim seslerden etkilenmiyor, ses olsa da uyuyor diye. O iş o kadar basit değilmiş. 2. aydan itibaren uykusunda dışarıdaki sesleri duymaya başladı, bazı hışırtılar bazı sesler daha çok etkilendikleri oldu, bazen sadece hafifçe yürümemden bile zıpladığı oldu.


Uyku düzeni oluşturulması konusunda hiçbir zaman erken değildir diye bir görüş var. Ben kızımı ne kadar geç uyuttuğumu fark ettiğimde panikle bu konuda ufak araştırmalar yaptım. Yoksa hanımefendi gece 1-2'ye kadar bizimle oturuyordu.


Son bir kaç haftadır sürekli değişen bir yaratık olduğundan uyku konusunda da uykusu geldiğinde huysuzluk yapma mız mız da mız mız deme huyu pörtledi. O huzursuz hali çok içime dokunuyor. Kuzucukum sallamaya ihtiyaç duyan bir bebek değildi doğduğunda çok şükür. Başkaları da sallamaya alıştırmasın diye kartal gibi insanların başında bekliyorum. Sallamadan uyuyor ama elbette ki kendiliğinden değil bazı silahlarımı ister istemez konuşturuyorum.


Gece uykusu için okuduğum tavsiyelere uyarak aksamlari banyo yaptırıp, pijama niyetine bodysini değiştirip emzirdikten sonra, gece gündüz kavramını ayırt edebilsin diye ışıkları loşlaştırıp daha kısık sesle konuşuyorum. Emzirerek tamamlanan seans gazdan sonra ağza tıkılan emzik ile son buluyor. Emzik konusunu ayrıca açıklayacağım.


Bu ritüel ile uyku saatini 9.30 civarına çekebildim. Asker gibi o saatte uyumuyor ama o civarlarda uykusu geliyor artık. Kendini daha bilmeye başlıyalı da odalara eşyalara aydedeye babaya iyi geceler demeye başladı. Yani ben ona dublaj yapıyorum tabeee.


Elbetteki düzene uyulmuyor, dışarı çıkılıyor, eve biri geliyor bir aksama oluveriyor. Seven birinin elinden uyuması lazım diye almaktan daha beteri, düzen için oluşturduğum ve kızımın alışmış olduğu ritüel içindeki parçaların eksilmesi. Mesela banyo dışarıdaysak yaptıramıyorum, etraf gün gibi aydınlık olabiliyor vs. O zaman diğer parçaları yerine getirip sakinleştirmeye çalışıyorum. Bebekler öngörülebilirliği baya severlermiş, ne olacağını bilmek onları rahatlatırmış, elinden tüm alıştıklarını almaktansa yapabildiklerimi gerçekleştiriyorum. Her zaman 9 olmuyor 10 oluyor mesela, uykusu bazen istisnalar olup sarkıyor ki ciddi huzursuzluk başlıyor o zaman.


Büyüdükçe belki yeni şeyler eklemek gerekebiliyor, ben ninniyi daha sonra devreye sokmak durumunda kaldım. Sesimden mutsuzluğumdan şarkı falan söyleyemediğimden ve de ninni sözlerini bilmediğimden pek hoşuma gitmiyordu ninniler. "Bizim Ninnilerden" özellikle kemençe ile çalınan "ninnilerin merdanesi" ninnisini açıyorum, anne sesi önemli olduğundan ben de mırıl mırıl eşlik ediyorum ve sakinleşiyor.


Güvenli yastık, uyku pozisyoncusu ya da ismi her neyse şu üçgenli süngerli uyku yastığını uzunca süre kullandım, son haftalarda çok sırtını terlettiği için sırt üstü yatırıp kafsını yan çeviriyorum. Ama özellikle yatağında yatmadığından tek kişilik yatakta yatırırken kızımın dönmesini de engellediğinden ve yan tarafına yatarak uyumasını sağladığından bir süre yanımda bile taşıdım onu. Şimdi de tatile götüreceğim.

Uykusu geldiğinde huysuzlanmasınin yanı sıra gözlerini ovuşturuyor bazen de fazlasıyla enerjik oluveriyor. Tabi bir de bana söyleniyor mirimorumorrr


Gündüzleri bazen yatağında uyutsam da genelde kurtarıcım olan anakucağında tepesinde asılı olan oyuncaklara bakıp kendini ufak ufak sallayarak uykuya dalıyor. Asıl düzen nispeten ben işe başlayınca oluşacak sanırım, tabi her zaman o düzen bozulmak üzere oluşturulacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder