10 Ağustos 2012 Cuma

BANYO - 4.AY


Banyo yaptırmaya başlamam çok uzun sürdü. Ben göbeği düşmeden yaptırmak, ıslak kalması enfeksiyon olması gibi riskleri almak istemedim. Malesef kızımın göbeğinin düşmesi de iki haftayı geçti yaklaşık onbeş gün sürdü. 


Babasına göre yıkanmadan önce daha güzel, değişik bir kokusu vardı. Yıkandıktan sonra sadece şampuan ve temiz kıyafet kokusunun kaldığını söylüyor. Göbeği düşene kadar ara sıra durumdan rahatsız olunca batiodin sürdüm, göbeği düşünce de ara ara kanadığı oldu hem teramicin sürdüm hem de doktoru kanamanın durması için bir vitamin iğnesi yapmıştı sanırım.Banyo faslına başlayınca haftada bir kez şampuanlama tavsiyesine uydum ama havalar bozuk olduğundan, ayrıca baba ile anne acemiliğinden ancak iki günde bir banyo yaptırıyordum. Büyükler bebekler uyuyarak ve yıkanarak büyür diyorlar. Valla onu bilmem de banyodan sonra pelte gibi olduğu bir gerçek. Ben de hem babasıyla ortak sorumluluk aldığımız ve zaman geçirebildiği bir aktivite olması hem de rahat uyuması için akşam banyo yaptırmayı tercih ettim. Daha sonra akşam banyosunu uyku ritüeli için kullanmaya başladım. 


İlk bir kaç hafta iki günde bir yaptırırken, sonradan her güne döndüm. Zaten doktor tavsiyesiyle banyonun gaz çıkarmaya yardımcı olduğunu öğrenince banyo benim için daha bir mutluluk kaynağı oldu.


Küçükken banyo yaptırmaya korkarken büyüdükçe aslında kütle küçükken kontrol yıkama vs. herşeyin daha kolay olduğunu fark ediyorum.


İlk seferinden beri kızım suya çok nötr davrandı. Tepkisizliği su eskaza yüzüne veya saçına gelinceye kadar sürüyor. Sonra sanki dünya başına yıkılmışcasına feryat figan. Bi de bol saçlı olan (cidden saç ya! göreni bir kaç kez baktıracak ve bana kusmaktan başka bişi yapamamışsındır kocakarı inancını söyleyip duran insanlar olduracak kadar) bebikimin saçlarını kurulamak soğuklarda ayrı bir sinir sınırı imtihanı gibi. Ben de hergün vücudu yıkamaya gün aşırı ya da üç güne bir saçını ıslatmaya karar verdim.Lavaboda kendim de yıkayabileyim diye süngerimsi birşey aldim. Ama onunla da olsa, musluktan gelen suyun sıcaklığının değişmesi olasılığına kendimi teslim edemedim. Küvetini çıkarmaya üşendiğimiz lavaboya sığdığı boyutlarda da olduğu dönemde musluk yerine kovadan su döktüm ve babasının bunun bir parçası olmasını istediğimden banyosunu yalnız yaptırmadım. 


Bence babayla geçirdiği vakit önemli, o nedenle bazı şeyleri onsuz yapmayacağım uyarısını veriyorum devamlı. Yapamadığımdan değil ama yapmayı tercih etmediğimden. Biliyorum ki nasıl başlarsa büyük olasılıkla öyle gider. Herşeyi ben üstlenirsem o hep geride kalır. Şimdiden kırmızı çizgileri var ve gayet geleneksel davranıyor. Ama ben de bazı durumlarda ayak diriyorum.


Soğuklarda bizi hep aman banyo sonunda cocuğu üşütmeyin diye tırstırdılar. Biz de bir panik haldır haldır kuruluyoruz. İki havlumsu bezim var. Biri ilk ıslaklık diğeri detaylar için. Artık sıcaklarda da müslin kumaş ya da tülbent kullanıyorum. Yaptıramadığım günlerde ister bekler huysuzlanır olabiliyor. Elbette bir yere akşam çıkınca ya da biri eve gelince falan düzen şaşıyor. Hergün yeni düzene uyanıyoruz.x




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder