bulantım olmadı ilk üç ayda. zaten çok da neler yaşıyorumu algılayacak bir dönemde değildim. ruhani bir acı çektiğimden pek durup bedenimi dinlemiyordum.ama uyku beni çok zorlayan bir şeye dönüştü. sürekli kıvrılıp kıvrılıp uyumak istedim. iş yerinde birileri konuşurken, konuşma uzadığında gözlerim yarıya indi ve resmen mücadele verdim karşılarında uyumamak için. 12. haftamdan sonra eski uykulu durumum kalmadı. şu an hafif hafif öğleden sonra mahmurluğu ortaya çıkmış durumda ve 24. haftadayım. hiç bir zaman tv karşısında ya da bir şey izlerken uyuyakalmayan ben, en sevdiğim film bile olsa ilk beş dakikasından sonra kanepede uyuyakalıp bir kaç saat sonra kendini kaybetmiş şekilde salyalarımı toplayarak uyanıyorum. tamam "uyku uykuuuu" diye sürünmüyorum artık ama günün yorgunluğuna dayanamaz oldum.
bulantım olmadı ama tiksintim baya oldu, et yemeklerinden ya da kızartma kokusundan... özellikle yağlı herşeyden tiksinir oldum. gene çok şükür burnumu tıkayıp yedim, en azından yiyebildim. kokular zaten hassas olduğum bir alandı, önceden köpek misali herşeyin kokusunu alan ben, baba adayımızın tabiriyle spiderman oldum ve tüm kokuların fazlası içimi kaldırdı.
asıl sorun tsh hormanumdaki ufak bir anormallikti. tsh hormonum yani tiroid ile ilgili olan hormon, olması gerekenden düşük, serbest t3 ve t4 hormonlarım (sanırım onlar da hormon) yüksekti. hemen endokrinolojiye gittim. ultrason muayene falan derken ciddi şikayetlerim olmadığı farkedilip iki hafta sonrasına kontrol verildi. neyse ki hormonlarım iki hafta sonra düzeldi. ama doktorum çok önem verdi bu duruma ve bir sonraki ay yine kan vermemi tembihledi. bir ay sonra endokrinoloji uzmanı bir kez daha tiroide ultrasonla baktı, ayrıca kan değerlerimi aldı ve endişelenmemem gerektiğini söyledi. gebelerdeki hormon değişimlerine aynı hassasiyetle dikkate alan test cihazları bulunmadığından ve gebelikte hormonlar kaırışıp vücut tolere etmek için uğraştığından, test sonuçlarının normal insanlardan farklı olabileceğini söyledi. tabi benim değerlerim radikal değildi, sadece ufak değişimler içeriyordu. sanırım tiroid konusu önemli.
bu test yapılırken ayrıca rubella (kızamıkcık) ve toksoplazma testleri yapıldı. bunlar için çift değere bakılıyor sanırım; daha önce geçirilme durumu ve şu anki durum olarak. ben kediyle büyümüş bir bünyeyim. evlenmeden hemen önce 6 yaşında bir kedim vardı. trajik bir şekilde evlenip evden ayrılmadan bir hafta önce hem de babamı kaybettiğim hastalığın benzeri nedeniyle kabettim onu- bi de babam o zaman hastaydı tuhaffff. neyse hamile kalmadan önce yine yoldan bulduğumuz, bir köpeğin saldırısına uğramış, başka bir kedimiz vardı. daha önce de onların dışında iki kediye ve sokak kedilerine bakmıştım. ayrıca ben çok küçükken bir köpeğimiz vardı sonra yine sokaktan bir köpek bulup onu çiftliğe gönderene kadar büyütmüştüm.onlar sayesinde toksoyu daha önce geçirdiğimi gördüm. her ne kadar ikinci doktorum artık geçirmişsin bundan sonra kedin sana sıkıntı yaratmaz dediyse de ilk doktorum hem de annemin yanında kediden hemen uzaklaşıyorsun dediğinden, onu annemler aldı. ama sanırım onun için daha iyi oldu çünkü şimdi bahçeli bir evde hem ev hem dışarı sefasını sürerek zamanını geçiriyor. ama kumundan uzak durmam gerektiğinin yine de farkındaydım tokso geçirsim de geçirmesem de. keza şimdi annemlerin bahçelerinde bir de köpek var. onları sevmekten, oyun oynamaktan geri durmuyorum ama dışkılarından uzak duruyorum. bebişimin de hayvanlarla içiçe büyüyüp, hem bağışıklığının hem de sosyal tarafının güçlü olmasını istiyorum. bildiğim kadarıyla toksonun hayvanlardan daha beter olan bulaşma yolu, yıkanmamış meyve ve sebzeler. kesinlikle dışarıda salata, yeşillik, yıkanması gereken herhangi bir şey yememeye başladım. aslında yeşillik sadece hamileler için değil herkes için iyi yıkanmadığında ciddi tehlike. millet patır patır amipe bağlı enfeksiyon geçirdi bu dönemde.
kızamıkçığı da çok şükür daha önce geçirmişim.
ama kaderciliğe vurmuştum ilk aylarda, biraz salmak lazım sanırım. kafa rahat olursa hamilelik de bir nebze rahatlıyor. bir sıkıntı olması ciddi korkumdu, bununla baş edebilmek için kendimi kaderin ellerine bıraktım. elimden ne gelirdi ki sakin olmaktan başka
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder