28 Aralık 2011 Çarşamba

ağrılarım

geçen iki haftadır acayip hastaydım, üşüttüm ya da biri beni öptü pis pis mirkoplarını bulaştırdı ya da öylesine hasta oldum. cidden sinir bozucu iki haftaydı çünkü kendime bu akdar dikkat ettiğim, ince giyinmediğim, deli gibi beslendiğim, vitamin aldığım bir dönemde hasta olmak bir de üstüne bir türlü iyileşememek tepemi attırdı. ilaç almadım, bol bol dinlendim ve boğazım ile burnumu tuzlu su karbonat ile temizledim. tabi bir haftalık raporumu çakmadan ve sabah akşam yatakta mırıl mırıl uyumadan geçmedi hastalık. ama ıhlamur yapraklarına elma kabukları havada uçuştu, onları kaynatıp içtim, zencefilli sütler yuvarladım. yan etkisi olarak beyimi de hasta yaptım sanırım. dinlemek en iyi çözüm oldu.

hala ankaranın kuru havasına karşı salona ve yatak odasına havlular ıslatıp kalorifer peteklerinin üstüne koyuyorum. özellikle uyurken.gece uyanıp boğaz kuruluğu ve göğüs yanması hissediyorum hala. doktor özellikle saat başı bir kaç damla da olsa su için boğaz kuruluığumu engellemem erektiğini söyledi, bir de protakal suyu içmek yerine portakalı ye dedi. asitli, acı, baharatlı, sıcak içeceklerle münasebetimi hoş karşılamadığını ifade etti =) neyse şimdilik çok şükür iyiyim, burun için tuzlu su karbonat tüm vücut için dinlenme öneriyorum.

bu arada 25. haftamda şeker yüklememi yaptırdım, mis gibi limon sıkılmış şekerli suyumu kusacak hissini yaşayıncaya kadar kafama diktim. 50 mg lik yaptırdım ben, sanırım 100 mg de aç gitmek gerekiyor. bir saat sonra da kanımı aldılar.

şu an 26. haftamdayım, cuma doktor randevusu var. ultrasona uzunca bakamıyorum gibi geliyor, hem görmek istiyorum hem de üç boyutludan ürküyorum. tam aanlayamıyorum da iki boyutluda bu organları bu kemiği falan derken hım hım hım diyorum. sonuçta gerçek bir görüntü olmadığından similasyonda biraz daha değişik bir görüntü oluyor. içimde hissetmek daha güzel bir şey bence. biraz kıpırdanınca bi hoş oluyorum, yansımama bakınca bir yerde yürürken diğer insanların içinde sadece kendi organları var ben de bir bebek var vay beeeeeee diye düşünüyorum. sağlıklı olsun da gerisi teferruat

26. haftanın başında yani üç gün önce gece uykumdan iki kez ciddi kasık ağrılarıyla uyandım. uyanacak kadar ağrım olması ve tuvalete gitmeme rağmen de geçmemesi endeniyle çok uykusuz ve tedirgin güne başladım. hatta gece uyanışlarımda bebişimi dürtüp tepki ver biraz bakıym dedim. mekanik, fizyolojik ağrılar , sancı antremanları, braxton hicks kasılmalarının olabileceğini biliyorum. ama dinlenme esnasındayken ağrı duymak beni baya endişelendirdi. sabah kalkınca hemen doktoru aradım ama ulaşamadım. öğlene doğru biraz azalmıştı ağrım doktorumun hemşiresiyle konuştum. ve aslında bir önceki akşam, sadece 2 saat içinde gereksiz fazla aktivetede bulunduğumu fark ettim. öncelikle yemekte nohut yemiştim deli gibi gaz yaptı, sonra 45 dakikaya yakın yürüyüş yapıp üstüne bir iki yoga hareketi yaptım bir de hepsini bitirince gidip duş aldım. hemşirenin ilk söylediği sıcak suyun kasıkları etkileyeceği idi. ve bir anda tüm kısa süre içinde gerçekleştirdiğim maraton gözümde canlandı. hepsi ayrı ayrı yararlı olup, bu kadar kısa süre içinde peşpeşe yapılınca, atamadığım gazım, hızlanan kan dolaşımım ve etkilenen kasıklarımla bana ağrı olarak dönmüştü. periyodik olarak olmadıkça kasılmam ve kan gelmedikçe sakin olmamaı ama ağrım şiddetlenir veya devam ederse doktora gelmemi söyledi hemşire. şu an iyiyim yalnızca normal büyüme ağrılarım ve kasılmalarım var.

antreman kasılmalarını baya yaşamaya başladım gibi geliyor, tuvalete gitmem gecikince tuvalet esnasında da kasılmalar beni karşılayabiliyor. bunun için pek yapılacka bir şey yok sanırım. git gide doğum mantığına alışmaya başladım. kasılıcam sancım gelecek ama sonra bitecek diye kendimi telkin ediyorum. yürüyüşleri hala önemsiyorum, mümkünse gaz yapan yiyeceklerden uzak duracağım bebiş büyüdükçe gaz olayı rusya gaz rezervlerine yakınlaştığım bir şekle giriyor. gelseler benimle doğal gaz anlaşması yapsalar daha karlılar. off off O_o

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder