hamile olmadan önce bu döneme dair bazı hayalallerim vardı. mesela çadır gibi kıyafetler giymeyecektim. heidi klum II olacaktım ^_^ yoga yapacaktım. yogaya daha önce giderken hamile yogasını araştırmıştım. tam içeriğini bilmesem de, hamilelikte yoga yapma fikri bir mıh şeklinde kafama kazındı.
hamile kalır kalmaz hipnotize olmuş gibi "yoga yapıcam beeen" şeklinde kollarımı öne açarak bir zombie misali yoga merkezlerine ilerledim. öncelikle gittiğim hastanede böyle bir imkan olduğunu öğrendim. hastanede olması daha güvenilirdi. ama 12 haftamı tamamlamadan kesinlikle izin verilmiyordu. Bunu hem doktorum söyledi hem de yoga yaptıracak eğitmen. Doktorunuzdan izin aldiktan sonra gönül rahatlığıyla yogaya başlayabiliyorsunuz. 12. haftayi zor bekledim ben. Bir kac ders sonra hocanın normalde ders verdiği mekanda seanslarin daha uygun olduğunu ve hamilelerle daha ilgili olduklarını görünce, hastanede yogaya gitmekten vazgectim. Asıl olay sanırım o yoga eğitmenine güvenmemdi, kendisi iki normal doğum yapmis deneyimli bir hoca olunca pek soru işareti kalmadı bende.
normal yogada oldugu gibi klasik meditasyon yok, ommmmm şimdi rahatliyoruz çakralar açılsın yok. Ama bebeğinizin farkına varmanız, bu hareketleri onun için yaptığınızın farkındalığına ulaşmanız için kısa bir rahatlama süresi veriliyor. Daha önce yogaya gittiğimden, ucundan da pilatese devam etmişliğim olduğundan rahatlıkla şunu söyleyebilirim; hamile yogasinda pilatesten cok az farklılık var. Amaç bacak kaslarını hamileliğin son dönemi ve doğum için güçlendirmek, emzirmede, bebek kaldırmada ihtiyacımız olacak kol, omuz ve göğüs kaslarını güçlendirmek, bel ve sırt ağrılarınızın azalmasi için omurganızın açılmasını sağlamak ve pelvik taban kas ile kemiklerini açmak esnetmek için huh huh huhlar yapmak =)
gayet kondisyonuzu arttırmaya yönelik zorlayan hareketleri barındırıyor. Ben yeni başladığımda pek bişi anlamadığımı, fark göremediğimi söylemiştim. 36. hafta civarında olan yoga arkadaşım "simdi anlamazsın ama ilerideki haftalarda hareketler vücudunu acayip rahatlatiyor" demişti. Kesinlikle öyleymiş. İş yerinde hep oturduğumdan, duruş bozukluklarından ve özellikle vücudumun ağırlık merkezınin değişmesinden dolayı belim ağrıyor, yogaya gittikten sonra bir rahatlık ferahlık geliyor. Böylece aldığım kilolarla da daha rahat baş edebiliyorum.
Yoganin iki seansını nefes ve eşli yoga icin ayırdılar. Nefes kısmının çok ama çok önemli olduğunu düşünüyorum. her zaman her yerde bu bana söylendi. aklıma her geldiğinde bir kaç derin nefes alma ihtiyacı duyuyorum. artık ben sadece kendime değil bebeğime de nefes alıyorum. ikimizinde fazladan oksijene ihtiyacı var. mesela benim bu akdar kan pompalamakla baş edebilmem ve bebişi rahat beslemem için kaliteli derin nefesler almam lazım. ben alırsam bebiş de alıyor o nefesi. hamilelik boyunca alınan nefesin yanı sıra doğum esnasında sancılar arasında alınan nefes de anne ve bebeğin doğum stresiyle başa çıkmasında çok büyük fayda sağlıyormuş.
nefesi sadece sığ almanın pek faydası yok, ciğerlerin üstü kısmı gibi alt kısmını da doldurabilmeniz gerekiyor. bu da ayrı bir antreman aslında. alt kısımdan kastım diyafram nefesi değil. diyafram nefesini hamilelik ve doğumda unutuyoruz. ciğerlerimizi açabilmek ve derin nefesler alabilmek için bize 4 nefes tekniği gösterildi yogada. biri; derin nefes alıp verdikten sonra kesik kesik aldığını köpek nefesi, diğeri ise ha ha ha olarak alıp hu şeklinde üç aşamada alınıp tek aşamada verilen teknikti. bu iki teknik yumuşak olarak nefes almanızı sağlıyor. asıl ciğerleri açan teknikler; derin nefes alıp nefesi vermeden yapılan kesik köpek nefesi ile derin nefes alınıp verildikten sonra 3 aşamada alınan yani 3 aşamada yükselen köpek nefesi ile ciğerleri doldurduğunuz teknikler. ilk ikisinden birini ve son ikisinden birini seçmemizin bizim için iyi olacağı söylendi. bu nefesleri kesinlikle ama kesinlikle oturarak denemek gerekiyor ayakta başınızın dönüp düşme ihtimaliniz var. ayrıca sancı aralarında bu nefesleri almak lazım. bu nefes tekniklerinde yükselen ve açılan yer göğüs kafesi karnımız değil. omuzları arkaya yuvarlayarak dik şekilde oturmak nefesin doğru bölgeye gitmesini sağlıyor.
şimdi gelelim komik kısıma:eşli yoga! aslında eşli yoga denmesine bakmayın sadece eşinizin doğuma akdar olan uzun ve meşşakatli sürede hem sizinle bu dönemi paylaşması hem de sizden bu dönemdeki yükünüzün bir kısmını alması amacıyla gösterilen hareketlerdi. amaç sizin sırt bel ağrılarınızın azalması için uygulanacak masaj tekniklerini göstermek, ödemleriniz için yapılacak hareketlere yardımcı olmasını sağlamaktı. ben kocimi böyle bir şeye ikna edebildiğimle gurur duyarken, derse gittiğimizde koşa koşa hevesle gelmiş baba adaylarını gördüğümde biraz şaşırdım. valla hepsi pek istekliydi hatta benim beyim en isteksiz alaturkaya yakın eş olarak kaldı aralarında. o seansı genelde çevreme bakıp, diğer 11-12 çiftin yaptığı pek günlük kas kullanımımıza uymayan hareketlere ve tombul eşlerini kaldırmaya çalışan kan ter içinde kalan eşlere kahkalar atarak geçirdim. yine de sevimli bir deneyimdi bence.
hem nefesi hem de eşli hareketleri yararını görmek ve iyice öğrenmek için her gün yapmamız salık verildi. valla iki günden sonra; hadi kollamını ve bacağımı kaldırırken bir yandan omurgama baskı yap arkasından ödem için bacaklarıma masaj yap pek tutmuyor işten gelmiş kocada. tatlı tatlı davranıp iyi zamanını bulmak ve koca karnı gözüne sokmak gerekebilir.
asıl önemli konuya gelemedim bi türlü. kan dolaşımı ve boşaltım için hayati olan; yürüyüş! her gün ne kadar yürünebilirsa, düzenli olarak, tempolu ama yorulmadan yürümek lazım. ben sabahları yataktan tırnaklarımı kazıyarak kalkabildiğimden, kış dönemi hamileliği yaşadığım için sabahlarının çiğdir, buzdur, kırağıdır tehlikeli olabileeğinden, akşamları işten geldiğimde artık güneş ışığını göremez olduğum için aşağıdaki kocceman parka inemediğimden uzun süre yürüyüşleri aksattım. sonunda sezencim imdadıma yetişti ve onun tabiriyle çamaşır kurutmak için kullandığı askıyı yani yürüyüş bandını bana ödünç verdi. şu hastalık bir hafta aksamama sebep oldu ama genelde akşamları en kötü 20 dakika düşük tempoda yürüyünce vücut bi kendine geldi. harekette bereket varmış. bu yine kilolarla baş etmek için birebir, en azından dengeli bir dağılım sağlıyor.
yine söylenenlere göre ileri dönemde yapılan yüzme aktivitesi vücudu çok rahatlatıyormuş. beden resmen şu içinde kalmak istiyormuş. ilk gittiğim doktor beni korkutmuştu biraz o yüzden yüzmeye bir türlü cesaret edemedim. doktor "evet yüzemk iyi ama çok güvendiğin bir yer varsa git yoksa bi de mantardır enfeksiyondur temizlemekle uğraşmayalım" diyince bi huylanma durumu yaşadım. ama sanırım son aylarda gözümü karartacağım.
son olarak benim çok güzel müüükkkemmel iki kardeşimden bir tanesi, handanı ne kadar sevdiğimi söylemek istiyorum, göz bebeklerim beniiimmmm
programımıza burada ara veriyoruz, en güzel günler en güzel geceler...

Sevgili göbüşlerin efendisi,
YanıtlaSilO kadar dikkatli bir hamilesin ki, çok rahat bir normal doğum yaparsın sen bu gidişle...:))
valla bu yorumu sabah okudum boyle hopleye ziplaya gecti gunum, bi senlendim bi sevindirik oldum. hayirlisi diyorum, herkes hakkinda hayirlisi ya. zippidi zippidi
YanıtlaSil